Zıt Olmanın Dayanılmaz Cazibesi

özer uzun ve kermit

Vay kardeşim benim, demek zıttın yok? Kusura bakma, demek ki sen de yoksun. Birileriyle zıt düşmüyorsan yaşamanın ne anlamı var? O halde yapman gereken kuşkularından arınmak. Eğer kuşkucu olursan sürekli herkese hak vermeye başlayabilir, sonunda birilerinin tam zıttı mevzilerde durmadığın için yok olabilirsin. Geçmiş olsun, çok da iyi biriydin.

Dikotomi. İlk bakışta Fenerbahçe Basketbol takımında yer alan bir basketbolcu ismi gibi. Bugün Dikotomi 36 sayı atmış desem kim yadırgar? Rasim Ozan Kütahyalı. Kesin çıkıntılık yapar, sever böyle şeyleri. Dikotomi yerine Türkçe olarak “ikileşim” şeklinde kullananlara rastlanmış. Bir bütünü karşıt iki unsur haline getireceksin ki, ikileşim olacak sana etkileşim.

Neden önemli zıddının olması? Niye mühim bu dikotomi meselesi. Çünkü taraf olmazsan bertaraf olursun ama asıl taraftarın olmazsa bu fani dünyada silikleşir hayalet olursun. Taraftarının olması için de yığınların seni “bir inancın yüceliğinde bulması” gerekiyor. İnancın yüceliğinde diyorum, zira senden taraf olmaları için sana inanmaları gerekir. Sana inanmaları için de onlara güçlü karşıtlıklar yaratmalısın. Yok öyle üç kuruşa beş köfte; “tavuk eti yiyen şerefsizdir,” dersen ama işler değişebilir. Köfte konusunda mesafe sağlayabilirsin. Üçe beşe bakmayacaksın tabii ilk etapta.

“Herkesin inandığı bir şey vardır bu a… k… hayatında. Benimki de sensin ne yapayım.” (Kader filminden bir replik.) İşte tam olarak böyle inanmalılar sana. Böyle yenilmez bir inanmışlık karşısında artık gerçeğin önemi kalmaz, ki zaten gerçeğin herhangi bir önemi de pek yok ne yazık ki… İstediğimiz her türlü bilgi her yerde bizi bekliyor, sadece inanmak istediklerimize göre gidip ihtiyacımız olanı bulmak yeterli.

Ardından tek yapman gereken bile isteye inanmayı tercih ettiğin bilgilerle kendine önce yeni zıtlar, hemen akabinde yeni taraftarlar yaratmak. Sonra da taraftarların ve senin inanmadığınız bilgilere inanmayı tercih etmiş kalabalıkları bulup karşılıklı zıtlaşarak birbirinizi var edeceksiniz.

İşte bu kadar! Hadi şimdi uslu uslu birbirinizi var edin bakayım. İyi ki varsınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir